T24 Haber Merkezi
Yeni Şafak muharriri İbrahim Karagül, “CHP, tam manasıyla bir iç güvenlik meselesine, bir ulusal güvenlik meselesine dönüşmüştür” diyerek, “Öyleyse bundan sonra ‘meşru müdafaa’ değil, ‘meşru müdahale’ devri başlayacaktır” sözlerini kullandı. Karagül, “Şunu biliyoruz; Kürtlerde PKK-DEM çizgisi, Türklerde CHP çizgisi bittiği an, ortada hiçbir sorun kalmayacaktır… Türkiye’nin ve coğrafyanın geleceği için; bu iki yabancı öge, topraklarımızdan tasfiye edilmelidir. Türkiye’nin ulusal varlığı, coğrafyanın harita bütünlüğü büsbütün bu tasfiyeye bağlıdır. Ve artık bunun vakti gelmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
İbrahim Karagül, “Trump kazandı, ‘Masa’lar dağıldı. Bizdeki ‘terör ekseni’ açığa düştü. ABD’de iç hesaplaşma başlar. Türkiye’de ‘İç Cephe’ dağıtılır” başlığıyla kaleme aldığı yazısında, ana muhalefet partisi CHP’nin PKK ile iş birliği yaparak Türkiye’de “iç cephe” oluşturduğunu argüman etti. “Türkiye, bölgesel savaş tehditlerine karşı olağanüstü tedbirler alırken, içerideki toplumsal bütünlüğü güçlendirmeye, malum İç Cephe’yi zayıflatmaya dönük radikal adımlar attı” diyen Karagül, kayyım atamalarının ise bunun birinci halkası olduğunu savundu.
İbrahim Karagül, şunları yazdı:
“CHP, DEM ile birlikte harekete geçti ve sokakları karıştırmaya başladı. CHP yönetici takımları, belediyelerde, kurumlarda yürüttüğü örgütlenmeyi harekete geçirdi.
Mesele yalnızca kayyum değildi. Mesele içeriden vurma talimatlarıydı. Şu an tam da bu oluyor. CHP ve DEM, sırtını PKK’ya vermiş, İsrail’e vermiş halde Türkiye’yi içeriden vuruyor.
…
Kendi elleriyle kendilerini ifşa ettiler. Terörü, terör örgütlerini, Türkiye’yi küçültmek isteyenleri gerilerine alarak siyasetle kamufle ettikleri o dehşetli plan bütün çıplaklığı ile ortaya serildi.
Bu haliyle, seçim öncesi aday belirlemelerinde CHP-HDP (DEM) iştiraki değil, asıl CHP-PKK iştiraki kanıtlanmıştır. CHP’nin terörün kuluçkası, “odak noktası” haline geldiği, terör takımlarının CHP takımlarını şekillendirdiği, formatladığı kanıtlanmıştır.
Türkiye kamuoyu “muhalefet” ismi altında terör, Türkiye ile savaş kurgusu ile aldatılmıştır. Bu haliyle CHP, tam manasıyla bir iç güvenlik sıkıntısına, bir ulusal güvenlik meselesine dönüşmüştür.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, siyasi partileri terör örgütleriyle tıpkı masaya oturtanlar, terör üzerinden Türkiye’yi küçültme planlarına devam etmiş, PKK’nın üst aklı olanlar CHP’yi bir araç olarak kullanmıştır.
Bıraktık DEM’i, bu kademeden sonra CHP terörle arasına mesafe koyma sınavı ile karşı karşıya kalacaktır. CHP öncü takımlarıyla PKK’yı yöneten akıl ortasındaki ilişki açıktır ve buna müdahale edilmelidir. Türkiye’nin terörle savaşı, Suriye’deki operasyonlarının içerideki adresi burasıdır.
Türkiye’nin uzattığı eli reddettiler. Öyleyse bundan sonra “Meşru Müdafaa” değil, Yasal Müdahale” devri başlayacaktır. Türkiye’nin yeni varoluş uğraşında bu alan da bir cepheye dönüşecektir. CHP yöneticilerinin oynadığı tehlikeli oyun, saklı ajanda artık siyasetle kamufle edilemeyecek bir noktaya gelmiştir.
Şimdi ABD’deki yeni durumu bekleyecekler. Onlar için bir Masa kurulacak mı, içeride misal bir dayanak alabilecekler mi, CHP-DEM-PKK ekseni desteklenecek mi? Buna bakacaklar, bu yönde arayışlar içine girecekler. Avrupa Birliği takviyesi onlar için artık asla kâfi olmayacak çünkü AB’nin bu türlü bir gücü kalmadı.
Açıkçası Türk Baasçılar ve Kürt Baasçılar için sıkıntı bir periyot başladı. Şunu biliyoruz; Kürtlerde PKK-DEM çizgisi, Türklerde CHP çizgisi bittiği an, ortada hiçbir sorun kalmayacaktır.
Daha doğrusu; Türk Baasçılığı ile Kürt Baasçılığı tasfiye edilmeden Türkiye’de huzur, coğrafyada barış mümkün olmayacaktır. Türk Baasçılığı ile Kürt Baasçılığı; ABD ve Avrupa’nın Türkiye ve coğrafyaya yönelik istilacı, işgalci hayallerinin içerideki taşıyıcısı, Truva Atı’dır.
Bütün harita çalışmaları bu iki “iç işgalci” takımların paydaşlığıyla yürütülmektedir.
Türkiye’nin ve coğrafyanın geleceği için; bu iki yabancı öge, topraklarımızdan tasfiye edilmelidir. Türkiye’nin ulusal varlığı, coğrafyanın harita bütünlüğü büsbütün bu “tasfiyeye” bağlıdır. Ve artık bunun vakti gelmiştir. Ellerinden bu silahı da alma vakti gelmiştir.”
Yazının tamamını okumak için