YSK üyelerine “ahmak” dediği tezi üzerinden açılan davada hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezası ve siyasi yasak kararı alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerini ziyaret ederek hakkındaki dava sürecine ve ortaya atılan kimi argümanlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Korkmuyorsa iktidar, mertçe bir çaba istiyorsa sayın Erdoğan bu işlere tenezzül etmesin. Muhalefet tarafından adam eksiltmekle seçim kazanmayı planlıyorsa bu mertçe bir uğraş değil” diyen İmamoğlu, “Kumpas ve ayak oyunları sürecine aldanmayan 6’lı masa, iktidardakileri alabora etti. Beni hayalinde gördüğünü düşünüyordum fakat bu saatten sonra onun için kâbusa döndüm” diye konuştu.
İmamoğlu’ndan Erdoğan’ın “Başka ebeveynler arıyor” tabirine yanıt
Sözcü ve Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan İBB Başkanı İmamoğlu gündemdeki iddialara dair açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik kendisiyle ilgili “başka ebeveynler arıyor” tabirine, “Herkesin ebeveyni aşikâr. Bunu da hakaret kabul edebilirim fakat gündemime dahi almıyorum. Genel liderimizin baba oğul ilgisi sözlerinden gurur ve onur duyuyorum. Yarın da abla kardeş alakasına takılabilir. Zira muhalefetteki bu dayanışma, işbirliği en güç anda bile ayakta kalabilmesi onların akıllarını karıştırdı. Bu türlü sataşmalara devam edecekler” diye karşılık verdi.
“Muhalefet tarafından adam eksiltmekle seçim kazanmayı planlıyorsa bu mertçe bir uğraş değil”
“Erdoğan, ‘Ben burayı neden karıştıramadım’ şaşkınlığı yaşıyor. Bugünkü konuşmasından o anlaşılıyor. Tam gayeme vardım derken biri, ‘Baba, oğul’ dedi. Biri, ‘abla kardeş’ alakasını ortaya koydu. Erdoğan artık vahlanıyordur” diyen İmamoğlu, İktidardakilere ve Erdoğan’a şöyle seslendi:
“Korkmuyorsa iktidar, mertçe bir uğraş istiyorsa sayın Erdoğan bu işlere tenezzül etmesin. O denli Kasımpaşalıyım demek kolay değil. Biz hâlâ mertçe gayretin peşindeyiz. Yargı konusunda da netim. Çıkacak ve diyecekler ki ‘evet bu hukuksuz bir karardır’ diyecekler. Ben sayın Erdoğan’ın cümlesine bakarım artık. Hiçbir açıklama yok. Var fakat hala mertçe bir açıklama bekliyoruz. Sahanın o denli olması lazım. Herkes çıksın, çabasını versin. Muhalefet tarafından adam eksiltmekle seçim kazanmayı planlıyorsa bu mertçe bir gayret değil. Orada siyasi bir karar verildi. Siyasi kararın düzeltilmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavrını millet de izliyor, biz de izliyoruz. Hala makul bir hal yok. Çıkıp ‘mağdur edebiyatı yapmak kolay’ üzere kavramları kullanıyorlar. Bu parti mağduriyet edebiyatı hiç yapmadı. Bu kadar kahır yaşamasına, bu kadar bedel ödemesine karşın. Bu partinin genel başkanı suikast girişimine uğradı. Linç teşebbüsüne uğradı. Hiçbir vakit mağduriyet edebiyatı yapmadı. Dimdik ayakta gayretini devam ettirdi. Biz de şu anda o pozisyondayız lakin o denli sağa sola meydan okumakla mertlik olmuyor. Mertlik bu kararın düzeltilmesiyle olur. ‘Evet kardeşim hepinizle çaba edeceğim’ desin. Biz de çıkalım alana gayret edelim. Bugün Ekrem’i eksiltmek, yarın bir oburunu eksiltmek üzerinden siyasi hareketlerini hukuka alet ederek gerçekleştirmelerini utanç verici olarak görüyorum, Türkiye demokrasisi açısından. Bu saatten sonra sıkıntım bu. Mertçe çabayı 2019’da gördük. Çok mertçe gayret yaptık ikinci seçimde. Önlerinde son atılımları vardı. Onu da yaptılar. Sonra da sonucu gördük. Tekrar tıpkı biçimde bilek kuvvetine hazırız. Millete kendini anlatırsın, millet de ona nazaran oyunu verir. Ortadaki manileri kaldırırsın… Lakin bizi rahat bıraksın. Ki daha yeni ataklarını de bekliyoruz biz bu ortada. Daha neler çıkartırlar.”
YSK Başkanı’na: Bilinçaltındaki fikrinin tezahürü
İmamoğlu YSK Başkanı Muharrem Akkaya’nın “Adayken cezası katılaşırsa seçilse bile mazbata alamaz” açıklamasına da reaksiyon gösterdi;
“Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? YSK liderinin başında Ekrem İmamoğlu istinafta da cezayı yedi, Yargıtay’da da cezayı yedi. YSK liderinin bilinçaltındaki fikrinin tezahürü yani. Öteki hiçbir şey değil. YSK öteki bu türlü yanıt verir mi? Olursalar içinde hiç Ekrem İmamoğlu’nun beraatı yok mesela.”
“Kumpas iktidarın kumpasıdır, biz ona alet olmayız”
Kararın çıktığı gün Saraçhane’de İYİ Parti başkanı Meral Akşener ile buluşmasına ait yapılan “Kılıçdaroğlu’na kumpas kuruldu” yorumlarıyla ilgili de İmamoğlu şunları söyledi:
“Bizim muhalefet bloğu olarak her birleşme anımızı, hem buluşma anımızı, her kaynaşma anımızı, her kucaklaşma anımızı, hatta partinin içinde bile hoş anlarımızı kirletme gayreti bugünün iktidarında var. Yani bu kumpas iktidarın kumpasıdır. Biz ona alet olmayız.”
“Yasin okuyup hırsızlık yapanlara baksınlar, benle uğraşmasınlar”
İmamoğlu, toplumsal medyada paylaşılan gizlice çekilmiş imgeleriyle ilgili yapılan “Camide Yasin okuyordu, alkol alıyormuş” yorumlarına da şu cevabı verdi:
“Yasin okuyup hırsızlık yapanlara baksınlar, benle uğraşmasınlar. Bu da MOBESE’nin öteki bir adabı. MOBESE’yi unuttuğumu kimse zannetmesin. Unutmadım yani. ‘Bu kararla vazifeden almam’ diye açıklama yaptı ya bakan. Tekil konuştu. Kim oluyorsun derler o lafı edene. Hukuku açıklayabilirsin, kuralı açıklayabilirsin. Lakin ‘Görevden almam…’ Lisana bakar mısınız? Ne kadar yakışıksız bir lisan. Bu kibirin üstenciliğin devlet insanlığına yakışmayan üslubun aslında tezahürü. Tıpkı akıl işte o gün devletin kameralarıyla Ekrem İmamoğlu’nu takip eden akıl… Bunların hepsinden kurtulacağız.”
“Hukuksuzluğa karşı uğraşta hiç kimseden endişemiz yok”
İmamoğlu, Seyahat tutukluları ve Selahattin Demirtaş’la ilgili kıymetlendirme yaparken şu çarpıcı açıklamayı yaptı:
“Ben adaletsizliği yalnızca yaşadıkları üzerinden yorumlayan birisi değilim. Diyarbakır’da kayyum atandığında koşup oraya gidip geçmiş olsun diyen bir beşerim. Kendisine yapıldığında ciyak ciyak bağıran biri değilim. HDP’li belediyelere geçmiş olsun ziyareti yapmış, bunun karşısında olduğumuzu, ‘halkın verdiği kararın bir tane hukukla, adaletle bağı olmayan bir bakanın iki dudağı ortasından ya da bir imzasından misyondan almasına şiddetle karşıyım’ diyen de bir belediye lideriyim. Hukuksuzluğa karşı uğraşta hiç kimseden kaygımız yok. Milletimiz de korkmaz. Hala hukuksuz yere içeride yatan bir sürü insan var. Benim çalışma arkadaşım Tayfun Kahraman var. Onunla birlikte yatan başka arkadaşlarımız var. Bunlar için de gayret eden birisiyim. İçeride yatıp farklı kalan ve hüzünlerini yaşayan Demirtaş’ın ailesi için de üzülen birisiyim. Gazeteci arkadaşlarım yattığında da onların da kederini paylaşan birisiyim. Toplumun hukuksuzlukla uğraşı noktasında hiçbir bireye ayrım yapmaksızın tıpkı hisle bakıyorum. Tıpkı şeyi Ergenekon, Balyoz’da yaşadık. İnsanların hayatları heba oluyor.”
“I speech kürsü” açıklaması: O lisandan anlıyorlar ne yapalım?
İmamoğlu, Google’da ismi arandığında “Eski İBB Başkanı” sonucu çıkması sonrasında Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın bir konuşmasına atıf yaparak attığı “I speech kürsü” paylaşımı ile ilgili de açıklama yaptı. “O lisandan anlıyorlar ne yapalım? Komik bir durum yaşattılar. Türkiye’de dünya çapında prestijli kurumların bile işleyişini, kurumsallığını bozma teşebbüsleri var. Komik bir durumda lakin sonunda çözdüler” yanıtını verdi.
“Her CHP’linin doğal adayı kendi genel başkanıdır”
İmamoğlu, “Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı ile ilgili soruya da, “Her CHP’linin doğal adayı kendi genel lideridir. Benim de genel liderim var. Kemal Kılıçdaroğlu. Özü budur. Problem şu; gösterilen işbirliği ve birliktelik. O vakit her şeyin çok hoş gideceğini hissediyorum” diye karşılık verdi.
“Oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum” kelamlarına açıklık getirdi
İmamoğlu, “Oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum” sözü hatırlatılarak kendisine yöneltilen, “Hangi mevkide oynamayı tercih edersiniz?” sorusuna, “Kaleci olmayı tercih ederim” diye cevap verdi. İmamoğul devamında şu açıklamayı yaptı:
Demirtaş’a: Lisanına, yüreğine sağlık
İmamoğlu Demirtaş’ın açıklamalarıyla ilgili de şu görüşünü aktardı:
“Diline, yüreğine sıhhat. Sürecin sekteye uğratılması, yapılan bu müdahale Türkiye’nin önünü tıkıyor, umutları kırıyor. Fakat Türkiye’ye yapılan bir müdahale. Bu kararın altına imza atan hakimin, savcının ve onun gibilerin eşleri çocukları için de kazanmak zorundayız. İleride onların da bir hukuksuzlukla karşı karşıya kalmamaları için, bu ülkenin tüm çocukları için kazanmak zorundayız.”